Tembel anne bloğa bir türlü zaman ayıramadı .Bu arada Aras büyüdü kreşe başladı.Artık eskisi kadar çok beraber zaman geçiremiyoruz, sanırım bu yüzden benim açımdan beraber geçirdiğimiz günler çok daha kıymetli oldu. O ise arkadaşlarıyla çok mutlu. Okula alışması, etkinliklere katılması, okuldakilerin O'nun hareketli yapısına alışması biraz zaman aldı ama ilk günden beri okulda mutlu olduğunu hissettirdi bize..
 Her cuma günü okuldan bir sonraki hafta hangi etkinlikleri yapacaklarının, hangi şarkıları öğreneceklerinin yazılı olduğu bir haber mektubu veriyorlar. Genellikle hafta sonları bu etkinlikleri tekrar ettirmeye çalışıyorum. Geçen hafta örüntü çalışması yapmışlardı, bugün babamızla beraber örüntü boyamaları yaptılar.

 

 

 
 
 
 
 
 
  Biraz pohpoh biraz alkış bayıldı bayıldı minik badem... Hemen duvarımıza, sergi köşemize astık.
  
 
 Geçen gün gezdiğim bir blokta (ki bu blog ZAAL'dan mezun bir annenin bloğudur.) çıkartmalardan resim yapıldığını görmüştüm çok da hoşuma gitmişti. Hemen Meraklı Minik Dergilerini karıştırıp çıkartmalarımızı ayarladım ve resim yapmaktan nefret eden oğluşumla duvara bir resim panosu hazırlayıp, yönlendirerek bir resim yaptık."Böyle sadece yapıştırmalarla olmaz toprak lazım, o lazım, bu lazım" diyerek de biraz çizittirmesini sağladım. Ortaya işte aşağıdaki resim çıktı.
 
 
  Bu resmi kesinlikle çerçeveletip duvarımıza asacağım. Bir şaheser benim gözümde üstelik bir eşi daha yok :) Bu arada çok fazla resmimiz yok maalesef  ama yine de küçükten beri karaladıklarımızdan seçmece çerçeveleteceğim ve salonumuz başta olmak üzere evin çeşitli köşelerinde sergileyeceğim.



 Çok başarılı bir blog yazarı değilim kabul ediyorum.Ayda bir yazılan yazılarla blogcu olunur mu bilemem ama bu aralar ben de çok yoğunum sanırım.Kliniğe yeni yönetmelik kapsamında yeni ruhsatlar çıkartılması gerekiyor ve bu da ordan oraya koşuşturmaca demek ve geriye kalan zaman da hastaların ve Badem'cağızımın..yazmaya ne vakit bulabildim, ne de ne yazacağımı bilebildim..
 Bu gece babamız "Badem'i ben uyutayım sen kendine zaman ayır biraz" deyince ben de bloğa aramızda geçen komik sohbetleri yazayım dedim.

Bir pazar sabahı yatak keyfi yapıyoruz..

Ben: Canım ben birazdan işe gideceğim sen de ağlamayacaksın değil mi?
Aras: Gitme anne
Ben: Ama evimize mama almak için çalışmam ve para kazanmam lazım..
Aras: Baba kazansın

Bir gece sohbeti..

Aras : Anneee..
Ben : Canımm..
Aras : Ependim dicen anne..
Ben : Peki canım..Efendiim
Aras : Aperim sana..
Ben : ??!!?"


Su içen anneye öğütler.
"dikkatli ol anne..yabaş yabaş iç..küçük küçük"..

Dışarı çıkarken bitişikte oturan teyze sorar "Aras nereye gidiyorsunuz oğlum?
Aras : nereye gidiyos anne?
Ben : gezmeye gidiyoruz canım
Aras : gebzeye gidiyos teyze...:)"


  Anne olduğumda hayatıma müthiş bir endişe de doğdu bebeğimle beraber.Zaten yapı itibariyle endişeli, sabırsız  bir insanımdır ama bebeğim doğunca bin kat arttı bu hissim.Eve geldiğimiz ilk gece hiç uyumadım, bir şey olur, kusar, ağlar ben duymam diye yatağının başında öylece bekledim, kafamda bin türlü düşünceyle…Her anne en iyisini ister evladı için ama ben takıktım bir ara, araştırıyor, okuyor, okuduklarımın hepsi harfiyen yerine gelsin istiyordum.Şimdi “her çocuk bir şekilde yürüyor, konuşuyor, tuvalet eğitimini alıyor sonuçta bazısı erken yapıyor bazısı geç ama hepsi hayatı öğreniyor bir şekilde” diye düşünüyorum.
  Araştırma dönemimde elbette intenetten sıkça yararlandım hala da yararlanıyorum ama zamanla annem, Meral annem(kayınvalidem) ve anne olmuş hatta benden sonra anne olmuş herkesin fikirlerinin de çok değerli olduğunu öğrendim.Son 31 aydır minik bademimle beraber ben de büyüdüm, başka hayatları anlamayı, kendimi başkalarının yerine koyduğum halde eleştirmemeyi öğrendim.Hayatta herkese karşı duyulan sevginin menfaatler doğrultusunda olabileceğini ama evlada duyulan sevginin hiçbir karşılık beklenmeden verilen bir sevgi olduğunu öğrendim.Kısacası klişe olan “ anne olunca anlarsın” lafının çok doğru olduğunu anladım.Daha pozitif olduğumu düşünüyorum,  daha az boş vaktim ama daha çok eğlenceli geçen zamanım var artık.
  Bademime ilerde vermek üzere birçok şey biriktirdim. Bir dostum doğduğu gün basılan bütün gazeteleri  almıştı onları saklıyorum.Gül kokulu tenine ilk değen kıyafetleri, ilk ayakkabılarını, ilk oyuncaklarını, ilk çizittirdiği kağıtları, aynı poz bile olsa çekilmiş binlerce resmini, videolarını…Bebeğim büyüyüp , dillendikçe paylaşımlarımız da arttı ve ben ona bir de bu bloğu hediye etmeye karar verdim.Hem de ben O’nu büyütürken diğer annelerin bloglarından nasıl faydalandıysam ki hala faydalanmaktayım, belki bir anne de benden faydalanır diye düşünüyorum.Hayat tecrübelerle devam ediyor ve her tecrübe bir diğerine doğru yada yanlış yolları gösterebilir.